Tamamı Türk yapımı online strateji oyunu. Güneşteki büyük bir patlama sonrası dünyamızda yaşanan olaylar hakkında bilimkurgu fantastik ve ücretsiz bir oyun. Arkadaşlarınla iş birliği yaparak çiftliğini geliştirecek ve üretim zinciriyle bir çok ürün üreteceksin. İyi bir kaynak yönetimiyle çiftliğinde bir çok yeni oyuncunun çalışmasını sağlayacaksın.

Foton Sözlüğü:

Foton Çağı Sözlüğü sadece Foton Çağı Oyununa ait bir sözlüktür.

aerojel: Dünyanın en hafif katı maddesi. Özgül ağırlığı 0.00011 (havanınkinin 0.0004 olduğu düşünülürse) olan aerojeller doğaya zarar vermez, parçalandığında geriye % 100 kum kalır. % 99.8'i havadan oluşan silika esaslı bir katı malzemedir. Silika esaslı sıvı bir jelin yüksek ısı ve basınç altında kurutulmasıyla elde edilir. Işığı geçirir, en gelişmiş fiberglas yalıtım malzemesinden 39 kat daha fazla yalıtım kabiliyetine sahiptir. Kinetik enerjiyi emen yapısından dolayı, güvenlik ve yüksek performanslı ısı yalıtım malzemesi olarak kullanılmaktadır. Aerojeller, nakliye kamyonlarında, yapıların iç ve dış cephe kaplamalarında, çatı ve döşeme yalıtımında, soğutucularda, dondurucularda, fırınlarda, bütün ünitelerde kullanılır.

agrega: Kum ve çakıl taşlarından oluşturulan bir yapı malzemesi. Çiftliklerde; inşaat, bina, duvar, beton, yol yapımı vb. alanlarda kullanılır.

biyodizel: Hardal üretiminde kullanılan bitkinin yaprakları ve hayvansal yağ artıkları ya da yemek atıkları gibi işlemden geçirilen çöplerin karıştırılmasıyla elde edilen bir doğal yakıt.

biyogaz: Organik maddelerin oksijensiz şartlarda biyolojik parçalanması sonucu oluşan metan ve karbon dioksit gazı. Biyogaz, çiftlik gübresi veya çeşitli organik artıkların, oksijensiz bir ortamda fermantasyona uğratılmasıyla elde edilen temiz ve ısı değeri yüksek bir enerji kaynağıdır. Ot ve saman artıkları, kent çöpleri, tarla ürün artıkları, hayvan besin artıkları, çiftlik hayvancılığının küçük ve büyük baş hayvan dışkıları, bu amaçla yetiştirilen bazı bitkiler (yeşil gübre) ve deniz yosunları (alg, diyatomit) ya da kara yosunları (likenler) biyogazın temel enerji kaynaklarıdır. Biyogaz; ısıtma, aydınlatma, pişirme işlerinde, araçlarda yakıt olarak, sanayinin enerji gereksinimini karşılamada ve elektrik enerjisi üretiminde kullanılmaktadır.
Biyogaz üretiminde kullanılan gübre, fazla bir kayba uğramadan, tekrar tarıma verilebilmektedir. Biyogaz üretiminde kullanılan hayvan gübresinin kokusu hissedilmeyecek ölçüde yok olur ve gübrelerden kaynaklanan insan sağlığını tehdit eden hastalık etmenleri büyük oranda etkinliğini kaybeder.
Biyogaz için; sığır, at, koyun, tavuk gibi hayvanların gübreleri, insan dışkısı, mezbaha atıkları ve hayvansal ürünlerin işlenmesi sırasında ortaya çıkan atıklar kullanılır. Ayrıca bitkisel atık olarak da; ince kıyılmış sap, saman, mısır artıkları, şeker pancarı yaprakları gibi bitkilerin işlenmeyen kısımları ile bitkisel ürünlerin işlenmesi sırasında ortaya çıkan atıklar kullanılır.

biyo-kütle: Enerji ormanları. Bitkiler büyürken, fotosentez sırasında atmosferden aldıkları karbondioksidin (CO2) karbonunu bünyelerinde biriktirip biyo-kütleyi oluştururken oksijeni dışarıya verirler. Bu bitkiler yakıldığında ise CO2 yeniden atmosfere verilir. Hızlı büyüyen bitkilerle enerji ormanları oluşturulup, bir yandan yetiştirip diğer yandan yakarak elde edilecek buhardan elektrik üretimi yapılır.

biyomas: Dönüştürülmüş enerji üretmek için yararlanılan organik kökenli maddelere verilen genel ad. biyo canlı, mas (mass) ise kütle veya yığın anlamındadır.

biyomas enerji: Organik kökenli maddelerden elde edilen dönüştürülmüş temiz enerji.

biyomotorin: Bitkisel (kanola, soya vb.) ya da hayvansal kökenli yağların bir katalizör eşliğinde kısa zincirli bir alkole (metanol veya etanol) reaksiyonu sonucunda elde edilen temiz enerji. 21 gün içerisinde, doğada % 99.6'ya varan oranlarda biyolojik olarak parçalanabilir.

bombus arıları: Ekolojik tarımda ve seralarda, hormon uygulamasına gerek kalmadan tozlaşmayı etkili biçimde sağlayarak bitkinin meyve bağlamasını temin eder. Kolay çoğalırlar ve saldırgan değildirler. Dünya’da doğal olarak yaşayan 300 kadar bombus arısı türü olduğu tahmin ediliyor.

boraks: Su, oksijen, sodyum ve bordan meydana gelen, antiseptik, antifungal, antibiyotik, koku giderici ve dezenfektan özellikleri olan doğal kaynaklı bir mineraldir. Küflenmeyi önler.


dünyanın manyetik alanı: Van Allen kuşakları gibi, Dünya Atmosferi de, Dünyayı, uzayın öldürücü etkilerinden korumaktadır. Bir taraftan meteorlardan korurken, diğer yandan Dünya'nın ısısının ayarlanmasına yardımcı olur ve bizi dondurucu soğuktan korur. Yine Atmosfer, bir taraftan ozon tabakasıyla, zararlı ışınları süzerken; diğer taraftan zararsız ışınlara, radyo dalgalarına, görünür ışığa ve belli oranda ultraviyole ışınlarına izin verir. Böylece, bitkilerin fotosentez yapmaları, tüm canlıların yaşamlarını sürdürmeleri ve Gezegenimizde hayatın devam etmesini sağlamış olur. Sonuçta, Dünya'nın üzerinde, kendisini sarıp kuşatan ve dış tehlikelerden koruyan mükemmel bir sistem (koruyucu tavan) vardır.


etanol: Bitkilerden elde edilen, arabalarda ve diğer motorlu araçlarda yakıt malzemesi olarak kullanılan katkı maddesi. Etanol şeker kamışı, şeker pancarı, mısır, darı, arpa, kenevir, patates, ayçiçeği, meyveler, melas, kesik süt, mısır koçanı, hububat, buğday, tahta, kağıt, saman, pamuk ve diğer biyokütleler ile çeşitli selüloz atıkları gibi pek çok farklı besin kaynağından elde edilebilmektedir.

ezoterizm: Bir konudaki derin bilgilerin ve sırların ehil olmayanlardan gizlenerek, bir üstad tarafından inisiyasyon yoluyla öğretilmesi... Grekçe "iç, içsel" anlamındaki "esoterikos" sözcüğünden türemiştir. Ezoterizm bir din veya bir inanç sistemi değildir. Çoğunlukla ezoterik yani ezoterizm ile ilgili veya ezoterizme dair şeklinde kullanılır.


foton kuşağı: Galaktik Merkez'den gelen yüksek enerjili fotonlardan oluşan devasa kemer. Galaksimizin spiral kollarının ve ışığın galaksi boyunca süren manyetik akışının bir parçasıdır. İlk kez İngiliz astronom Edmund Halley (1656-1742) tarafından fark edildi. Halley, Pleiades takımyıldızını kuşatan gazımsı bir kuşak gözlemledi. Daha sonra Fredrick Wilhelm Bessel foton kuşağının dönüş hızını her yüzyılda bir 5.5 derece saniye olarak hesapladı. Jose Comas Sol, Pleiades takımyıldızındaki güneş sistemlerini ortaya çıkardı. Foton kuşağının torus şeklinde (araba lastiği gibi) bir kemerdir. Paul Otto Hesse de bu kemerin kalınlığını 2000 ışık yılı olarak hesapladı. Güneş sistemimiz her 25.860 yılda bir Pleiades çevresinde bir tur dönmektedir. Yaklaşık olarak her 12.500 yılda bir foton kuşağının içine girmekteyiz. Güneş'in manasik halkaya girip çıkması yaklaşık 2000 yıl kadar sürmektedir. Güneş sistemimiz Foton kuşağının ilk aura katmanına 1962 yılında girdi. Kuşağın bu ilk enerji seviyesi düşük enerjilerden oluşuyordu. İkinci enerji seviyesine 1987 yılında girildi. Üçüncü enerji seviyesinin etkisi de 2012 yılının sonlarına doğru başlayacak.


heterodoksi: Devlet, resmi ideoloji ve kilise gibi mercilerin kabul ettiği doktrin ve düşünceleri kabul etmeyen “dairenin dışındaki” düşünce ve görüşler. Grekçe 'hetero' (diğer, öteki) ve 'doksia' (inanç, yol, öğreti) sözcüklerinden türetilmiştir.

hidrojen enerjisi: Hidrojen, güneş ve diğer yıldızların termonükleer tepkimeye vermiş olduğu ısının yakıtıdır. Sıvı hidrojenin hacmi gaz halindeki hacminin sadece 1/700’ü kadardır. Hidrojen, tüm yakıtlar içinde birim kütle başına en yüksek enerji içeriğine sahip gazdır. 1 kg hidrojen 2,1 kg doğalgaz veya 2,8 kg petrolün sahip olduğu enerjiye sahiptir. Ancak birim basına enerji hacmi yüksektir. Hidrojen enerjisi kolay ve güvenli bir şekilde taşınımıyla enerji kaybı az olan, her alanda kullanılabilen bir enerji türüdür. Hidrojen sudan, rüzgar, dalga ve biyokütleden üretilebilmektedir. Hidrojen, kullanıldığı yakıt pili teknolojisinde daha çok kullanılmaktadır.
jeotermal enerji: Yeraltındaki magmada artan sıcaklığın yeraltı sularının ısıtması sonucunda yer yüzüne çıkan suların buharının gücüyle elde edilen enerji.


kanola bitkisi: Boyu bir metreyi geçmeyen, sarı çiçeklerinin genişliği ise yalnızca 10 - 12 mm olan küçük bir bitki. Doğada kendiliğinden yetişir. Çok derinlere kök salan kanola bitkisi, toprak için son derece faydalıdır. Kanola tanesinde bulunan % 38–50 yağ, % 16-24 protein, zengin oleik ve linoleik asit miktarı ve yağının kaynama noktasının yüksek olması (238oC) nedeniyle önemli bir yağ bitkisidir. Kanoladan elde edilen yağın kolesterolü düşüktür, kalp dostudur. Sulama imkanlarının az olduğu yerlerde buğdaydan sonra kanola ekilebilir. En önemli özelliği ise, hardal üretiminde kullanılan bitkinin yaprakları ile hayvansal yağ artıkları ya da yemek atıkları gibi işlemden geçirilen çöplerin karıştırılarak, tamamen doğal bir yakıt olan biyodizelin üretilebilmesidir. 3 ton kanola bitkisinden tam 1,2 ton araç yakıtı üretilebilmektedir.

kristal teknolojisi: Kristaller mağara içlerinde, dağ yamaçlarında, şelalelerde, deniz kıyılarında, nehir ve dere yataklarında bulunur ve Federasyon tarafından çıkartılır. Bu kristaller ünite yapımlarında, yaşam destek panellerinde, bilgi depolamada, yeni teknolojilerin üretiminde ve şifaen kullanılır.
Kristal teknolojisi hem fiziksel hem de psikolojik etkilere sahiptir. Federasyonun yaptığı çalışmalar sonucu Kristallerin fiziksel ve duygusal rahatsızlıklara iyi geldiği, elemental zekaya sahip oldukları saptanmıştır. Zihinsel dinginlik, konsantrasyon sağlayıcı, uyarıcı, eyleme geçirici, ağrı kesici, stres giderici, şifa verici olmasının yanında; teknolojik entegreler, yapay bellek, kayıt işlemleri, bilgi depolama için de kullanılıyor. Kristaller, radyasyonu emici ve negatif enerjiyi absorbe edici özelliğe sahiptir. Kristaller üzerine yaptığımız çalışmalarda; negatif titreşimlerden korunmamıza, belleğimizi güçlendirmemize, bilinç düzeyimizi yükseltmemize, zihinsel ve ruhsal yönden gelişmemize yardımcı olabileceğini gözlemledik ve bu konuda çalışmalarımız sürüyor. Böylece Kristaller sayesinde insanlara, hayvanlara ve bitkilere şifa verebilir, enerji merkezlerimizi temizleyip dengeleyebilir, enerjimizi artırabilir, sezgi ve durugörü gibi niteliklerimizi geliştirebiliriz.

küresel değişkenler: Eylemlerimiz, düşüncelerimizin harekete geçmiş halidir. Düşüncelerimiz eylemlerimizi, eylemlerimiz de düşüncelerimizi etkiler. Başkalarının düşünce ve eylemleri de bizim düşünce ve eylemlerimizi etkiler. Dolayısıyla düşüncelerimiz ve düşüncelerimize bağlı olan eylemlerimiz, birbirimizin Yaşam Alanlarını etkilemektedir. Tüm bu etkileşime Küresel Etkiler denir. Küresel Etkiler de Küresel Değişkenlerin ortaya çıkmasına neden olur. Bu yüzden, her düşünce ve eylemimizin bir Küresel Değişkeni harekete geçirdiğini ve bu Küresel Değişkenin bütün Foton Çağı insanlarını etkilediğini her zaman hesaba katmalısın.

Küresel Etkiler, fiziksel değişimlere neden olur. Bu, 2012'den önce dünyamızın yaşadığı değişimlerde gördüğümüz gibidir. Foton Çağı'nda karşımıza çıkan Küresel Değişkenler; Su Seviyesi, İyonosfer Temizliği, Manyetik Kirlilik, Oksijen Kalitesi gibi hem sağlığımızı hem de Yaşam Alanlarımızı doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen değişkenlerdir.

Örneğin; atmosferdeki Manyetik Kirlilik arttıkça, üzerindeki Giysi daha çabuk eskir.
Kirli İyonosfer Fırtınaları azaldıkça Enerji ünitende birim zamanda daha fazla Enerji üretirsin.
Yeraltı Su Seviyeleri daha yukarılara çıktıkça Artezyeninden birim zamanda çıkan Su miktarı artar.
Oksijen Kalitesi düşerse, Gücünde azalma olur.

Küresel Etkileri aza indirmek hatta kısmen ortadan kaldırmak için Federasyon tarafından Kampüs'te Bilimsel Araştırma Programları uygulanıyor. Senin de katılımınla devam eden bu programlar sayesinde daha temiz bir atmosfer, verimli bir doğa ve daha kaliteli Yaşam Alanları amaçlıyoruz.


marduk: Sümerlilerin Nibiru (Geçiş Gezegeni), Babillilerin Marduk, Mısırlıların Milyonlarca Yılın Gezegeni dedikleri gezegen. Hititler ve Asurlar da Marduk'u kil tabletlere resmetmişlerdir. Marduk'un 3661 yıllık bir döngüsü olduğu düşünülmektedir. En son geçişini İÖ 1649 yılında yapmış ve bir dizi doğal felaketlere neden, Yakındoğu başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde siyasi ve sosyal dengeleri değiştirmiş. En son geçişi 2012 yılına denk geliyor. Bu geçiş, aynı zamanda Maya kozmolojisine göre Beşinci Güneş'in bitiş tarihi ile çakışmaktadır.

maya takvimi: Mayalar zamanı ölçmede en hassas hesaplara ulaşmak için, farklı döngülerden yararlanmışlardı. Bunların ilki, "kutsal takvim" olarak bilinen ve 20'şer günlük 13 aydan oluşan "Tzolkin" (Gün Sayımı) denen döngüdür. Bu döngü, 13 rakam ve 20 ismin oluşturduğu kombinasyonları içerir ve 260 günlük sürecin bitiş günü 13 Ahau'dur. "Haab" adını taşıyan bir ikinci takvim, bugün bizim kullandığımız güneş takviminin çok benzeridir ve yine 20'şer günlük 18 aydan oluşur. "Uinal" olarak adlandırılan bu 20 günlük ayların toplamı 360 gün yapar ve Maya zaman ölçümünde buna "tun" adı verilir. Normal güneş yılı için gerekli olan 5 artık gün, 5 tanrının adıyla "tun"a eklenir (aynı Mısır ve Sümer'de olduğu gibi!)
Aynı "sıfır noktası'nda iki takvim de başladığında, daha ilk döngüden itibaren ritmlerinin tutmayacağı ortadadır. Her iki döngünün gün sayıları ancak 52 güneş yılı sonra eşitlenir. Tzolkin ile Haab'ın bitişleri aynı güne denk gelir yani, Tzolkin'e göre 13 Ahau gününde, Haab da sona ermiştir. Mayalar, bu günü ilginç bir şekilde, fazlasıyla önemserler. Her 52 yıllık dönem sonu, onlar için "dünyanın sona erebileceği" bir kıyamet kabusuna eşittir.
Mayaların zaman ölçümleri, Tzolkin ve Haab kombinasyonuyla bitmez. Sürekli olarak 20 ve 13 rakamlarının çarpımlarını kullanarak daha büyük birimlere ulaştıkları, değil insanlar için, toplumlar, devletler için bile "astronomik" ölçüde uzun süreçleri ve döngüleri hesaplamışlardır. Haab'ın ana parçası, 20 günlük 18 aydan oluşan bir süreçtir. Bu 360 günlük "yıl" (Haab, buna 5 artık gün eklenerek elde edilir), Maya hesap sisteminde "tun" adını alır. Bir üst birim, 20 "tun"dan oluşan yeni bir ölçüdür ve "katun" ismiyle sistemde yerini alır. Dolayısıyla bir katun, 20 tun, aynı zamanda da 7200 güne (kin) eşittir.
20 katun, yani 400 tun ya da 144.000 günden oluşan, "Baktun" dedikleri "kritik" bir birim daha kullanırlar. Mayalar; bu denli uzun olan süreyi, günlük pratik kullanımlar için değil, "ilahi" hesaplar için kullanmışlardır. Mayaların "Long Count" yani "Uzun Sayım" dedikleri süreç, 13 Baktun'a eşittir (1.872.000 gün = 5125,36 güneş yılı).
Tarım ve günlük işler için Haab'dan ve kısmen Tzolkin'den yararlanan Mayalar, tarihin neresinde durduklarını anlamak için Uzun Sayım'a da bakar ve onun günlerini kaydederlerdi.
Örneğin: Bir günü, baktun, katun, tun, uinal ve kin'den oluşan 5 haneli bir "tarih" olarak yazmışlardır. Söz gelimi "11.2.5.1.4" gibi bir tarih, Maya Uzun Sayım esasına göre "11 baktun, 2 katun, 5 tun, 1 uinal ve 4 kin" demektir ve 721.107 güne, yaklaşık olarak 4381 yıla eşittir. (11 x 144.000 + 2 x 7200 + 5 x 360 + 1 x 20 + 4= 1600224. Bu sayıyı bir güneş yılına denk gelen 365,242 güne bölersek, 4381,27 sayısını elde ederiz.) Buda yaklaşık olarak M.S. 1267 yılına denk gelir.
Maya takvimindeki "başlangıç" olarak belirlenmiş noktayı bilmezsek, yukarıdaki hesabı yapamayız. Bizim takvim sistemimize göre bu an, İsa'nın doğduğu varsayılan yıldır. Gregoryen takvimimizde biz bu yılı "0" olarak kabul eder ve öncesini, sonrasını buna göre hesaplarız. Mayalarda da bu tarihin başlangıcı 0.0.0.0.0 günü olmalıdır; yani her şeyin başlangıç noktası. Eğer bu tarihin, bizim takvimimize göre hangi güne denk geldiğini bilmezsek, Maya Uzun Sayım'ındaki hesapların da bizler için hiçbir anlamı yoktur. Arkeolojik bulgular ve Karbon-14 yöntemi yardımıyla yapım tarihi bizim takvimimize göre büyük bir kesinlikle belirlenen birkaç tapınakta (İzapa, Chichen Itza ve Monte Alban'da) Maya rahiplerinin, yapılış tarihini belgeleyen Uzun Sayım tarihleri de bulunmuş ve basit bir hesap işlemiyle içinde bulunduğumuz devrenin başlangıç tarihi, yani Maya notasyonuna göre 0.0.0.0.0 günü de belirlenebilmiştir: Yaklaşık olarak, İ.Ö 3114 yılının yaz ayları.
Maya kozmogonisine göre, dünyanın geçmişi, 13 Baktun'luk (aşağı yukarı 5125 yıl) devrelerden oluşur ve bunların her birinin bitimi, dünya için radikal değişimler ve büyük yenilikler içerir. İçinde bulunduğumuz devre, Mayalara göre beşinci ve son devredir ve 13.0.0.0.0 tarihinde son bulacaktır. Bizim takvimimize göre sözü edilen bu tarih, 21 Aralık 2012'ye denk gelmektedir. 21 Aralık 2012 aynı zamanda, "Kış gündönümüne" (Güneş'in en güneyden, Oğlak Dönencesi hizasından doğduğu, yılın en kısa günü) rastlar.

metan: Hayvan gübresi içindeki organik maddelerin anaerobik şartlarda mikroorganizmalar vasıtasıyla sindirilerek elde edilen, biyogaz üretiminde de kullanılan gaz. Metan; atık maddelerden, kırsal atıklardan, yüksek kirlilik içeren endüstriyel atıklardan, atık su arıtma tesislerinden biyolojik arıtma süreci sonunda elde edilen çamurlardan, katı atıkların organik özellik taşıyan bileşenlerinden ve bu atıklara benzer özellikteki diğer atıklardan elde edilebiliyor. Bu şekilde temiz enerjinin elde edilmesi, atıkların oksijensiz ortamda metan gazına dönüşümüyle mümkün olur.


organik tarım: Üretimde kimyasal girdi kullanmadan toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak amacıyla geliştirilen bitkisel ürünlerin ekolojik metotlarla üretilmesi.

ortodoksi: Geçerli, egemen olan ve genelin kabul ettiği doğru düşünce veya doktrinler... Grekçe 'ortho' (doğru) ve 'doksia' (inanç, yol, öğreti) sözcüklerinden türetilmiştir.


presesyon: Devinme. Dünya ekseninin 27.000 yılda bir tamamladığı 360 derecelik dönüşü.


sera etkisi: Güneş'in iç bölgelerinde oluşan füzyon tepkimeleri sırasında, çok büyük miktarlarda enerji açığa çıkar. Bu enerji yavaş yavaş Güneş'in yüzeyine doğru iletilir ve oradan da bütün dalgaboylarındaki elektromanyetik dalgalar biçiminde uzaya yayılır. Güneş sistemindeki gezegenler, büyüklüklerine ve Güneş'e olan uzaklıklarına göre, bu enerjinin küçük bir bölümünü paylaşırlar geri kalanı, uzayda yayılmayı sürdürür.
Dünya'ya gelen ışınların yaklaşık dörtte biri, bulutlardan yansıyarak uzaya döner. Geri kalan enerjinin yaklaşık dörtte birini (% 28) stratosferdeki ozon tabakasıyla troposferdeki bulutlar ve su buharı soğurur. Atmosferin soğurduğu ışınların % 90'ı bizim göremediğimiz kızılötesi ve morötesi ışınlar, % 10'u da görünür ışındır. Bir başka deyişle atmosfer, Güneş'ten gelen görünür ışınların onda dokuzunun yeryüzüne geçişini engellemez. Yeryüzüne ulaşan bu ışınlar da onu ısıtır. Tropikal kuşaktan yükselen sıcak hava kutuplara doğru, soğuk kutup havası da yüzeye inip ekvatora doğru yönelir. Böylece atmosfer olayları, su çevrimi, karbon çevrimi vb. süreçler isteyerek dünyada yaşamın sürmesi sağlanır.
Gelen ışınlarla ısınan Dünya, tıpkı dev bir radyatör gibi davranmaya başlar. Ancak bu ısıyı Güneş gibi tüm dalgaboylarında yayamaz; yalnızca kızılötesi ışınlar biçiminde yayabilir. Ne ki yüzeyden yayılan bu ışınların yalnızca küçük bir bölümü uzaya gidebilir. Çünkü atmosferdeki su buharı, karbondioksit ve metan molekülleri bu ışınları soğurur; sonra da yüzeye doğru yansıtır. Böylece Dünya'nın yüzeyi ve troposfer, olması gerekenden daha sıcak olur. Bu olay, Güneş ışınlarıyla ısınan ama içindeki ısıyı dışarıya bırakmayan seraları andırır ve bu nedenle de doğal sera etkisi olarak bilinir.
Bu sürecin başlıca aktörleri olan, su buharı, karbon dioksit ve metan da sera etkisi yapan gazlar ya da kısaca sera gazları olarak anılırlar. Bunların yanı sıra azot oksit (N2O) ve kloroflorokarbonlar (CFC) da sera etkisi yapar. Ancak bunların atmosferdeki oranları çok küçüktür.

schumann rezonansı: "Dünya’nın yüzeyi ve iyonosferin iç kısmı arasında 55 km’lik bir boşluk bulunmaktadır. Herhangi bir anda bu boşluk içindeki toplam yük 500,000 Clomb'tur. Yeryüzü ile iyonosfer arasında 1-3x10-12 Amper/m2’lik bir dikey akım akışı vardır. Atmosferin rezistansı (direnci) 200 Ohm’dur. Potansiyel voltaj 200,000 Volt’tur. Dünya çapında herhangi bir anda yaklaşık 1000 şimşek çakmaktadır. Bunların her biri 0,5 ila 1 Amper üretmektedir ve Dünya’nın elektromanyetik boşluğundaki akım akışının ölçümü için hesaplanmaktadır.
Schumann Rezonansları bu boşlukta var olan ve aralarında az da olsa benzerlik gösteren elektromanyetik dalgalardır. Yaydaki dalgaların da olduğu gibi, her zaman mevcut değildirler, fakat incelenebilirliğin olması için reaktif olmak zorundadırlar. Dünyanın içsel faktörleri, kabuk ya da çekirdek tarafından oluşturulmamaktadır. Atmosferdeki elektriksel faaliyetlere ait gibi görünmekteler, özellikle şiddetli şimşek faaliyetlerinin oluştuğu zamanlarda. 6 ila 50 devir / saniye arasındaki frekans değerlerinde meydana gelmektedir; özellikle 7.8, 14, 20, 26, 33, 39 ve 45 Hertz’de, +/-0.5 Hertz’lik varyasyon ile. Sonuç olarak Dünya’nın elektromanyetik alan özellikleri aynı kalırsa bu frekanslar da aynı kalır. Tahminen Dünya’nın iyonosferi, Güneşin 11 yıllık macula devrinin sonucunda bu duruma cevaben değişime uğramaktadır. Çoğunlukla SR 2000 ile 2200 birim zaman aralığında daha kolay görülebilmektedir. ... Dünyadaki bu boşluğun rezonans özellikleri ilk defa 1952 ve 1957 yılları arasında Alman fizikçi W. O. Schumann tarafından ortaya atılmış ve 1957 yılında Schumann ve König tarafından kanıtlanmıştır. Bu fenomenin ilk spiritüel tasviri 1960 yılında Balser ve Wagner tarafından hazırlanmıştır."


yaşam destek paneli: Kristal enerjisiyle çalışan nanoteknolojik bir yapay bellek. Federasyon tarafından verilen Verisayacını yanında taşıyabilirsin. Sadece senin kullanabileceğin alette kişisel bilgilerin yer alır. Verisayacı sayesinde Foton Çağı'nda kendinle, Çiftliğinle ve çevrenle ilgili bilgileri edinebilir ve yeni veriler ekleyebilirsin. Manyetik kirlilik, oksijen kalitesi, su seviyesi ve iyonosfer durumuyla ilgili güncel bilgileri de edinebilirsin. Verisayacı sayesinde çeşitli raporları okuyabilirsin. Ayrıca Foton Kristali kullanarak işine çok yarayacak fonksiyonlar da ekleyebilirsin.
Her türlü eylemin, alım satımların, üretimlerin kristallere kaydedilir. Federasyon da bu kayıt sayesinde senin bilgilerine ulaşarak Foton Çağı'ndaki genel durumunu belirleyen puantajları yapar. Dünya'nın Ortak Vicdan Aurası (OVA) da böylece belirir.

yenilenebilir enerji: Temiz enerji. Doğanın kendi evrimi içinde, bir sonraki gün aynen mevcut olabilen enerji kaynağı. Yenilenebilir enerji kaynakları, rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, foton enerjisi, hidrojen enerjisi, jeotermal enerji, dalga (gel-git), su (hidroelektrik), biyokütle, depolama tesisi gazı, atıksu arıtma tesisi gazı, biyomas vb.



Schumann Rezonansı         Hikaye         Foton Sözlüğü         Kütüphane